Original Articles Sanat Eğitiminde Yaşam Boyu Öğrenme ve Yetişkin Eğitimi Lifelong Learning and Adult Education in Fine Arts EducationAyşe Dilek Kıratlı pp. 1 - 8 Abstract Günümüzde sadece yüksek öğretim alanında değil, genel olarak tüm eğitim sisteminde benimsenen yeni paradigmalardan birisi “yaşam boyu öğrenme” dir. Yaşam boyu öğrenme, çocukluktan başlayıp yaşam boyu devam eden sürekli öğrenmeyi ifade eden bir kavramdır. Yaşam boyu öğrenme sürecinde sanat eğitimine baktığımızda ise, sadece örgün eğitimde değil yetişkin eğitiminde de önemli bir yer tuttuğunu söyleyebiliriz. Bu noktadan hareketle, bu araştırmanın amacı, sanat eğitiminde yaşam boyu öğrenme ve yetişkin eğitimi temelinde, yetişkinler için açılan resim kurslarına katılan kursiyerlerin görüşlerinin belirlenmesidir. Araştırmada farklı yaş ve meslek gruplarından 9 kursiyerin görüşleri alınarak nitel bir çalışma yapılmıştır. Araştırma durum çalışması modeli ile desenlenmiştir. Veriler yarı yapılandırılmış görüşmeler ile toplanmıştır. Çalışmanın bulgularına dayalı olarak, katılımcıların resim kurslarına çok olumlu baktıkları, resim derslerinin sosyalleşmelerine, nitelikli zaman geçirmelerine, kişisel gelişimlerine, sanatsal farkındalık oluşturmalarına, boş vakitlerini değerlendirmelerine katkı sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Keywords: Sanat Eğitimi, Yetişkin Sanat Eğitimi, Yaşam Boyu Öğrenme, Yetişkin Eğitimi |
Sanat Diyagramı ve İlköğretim Birinci Kademe Öğrencilerin Görsel Sanatlar Dersinde Ürettikleri Diyagram Örnekleri
Seda Balkan & Ezgi Tokdil pp. 9 - 22 Abstract Araştırmada, bir öğretim yöntemi olan kavram haritası dayandığı temel kuramlar bakımından incelenerek; görsel deneyimin, bilişsel sürecin, kavram, düşünce ve izlenimlerin sembolik olarak şematize edilmesinde bir araç olarak kullanılmasının eğitim açısından katkıları analiz edilmektedir. Bu doğrultuda sanat eğitiminde bir kavram haritası modeli olarak sanat diyagramının önemi ve öğrenme kazanımlarına etkisi araştırma sürecine dahil edilerek, örnekleme alınan çalışmalar üzerinden kapsamlı bir değerlendirme yapılmaktadır. Araştırmanın örneklemini, çocuğun çizgisel gelişim basamaklarından şematik döneme karşılık gelen ilköğretim birinci kademe öğrencilerin yarattıkları diyagram örnekleri (kavram haritaları) oluşturmaktadır. Bu doğrultuda resimsel anlatının çocuğu tanıma etkinliği olduğu ve yaratılan diyagram örneklerinin çocuğun bilişsel ve duygusal dünyasının sembolik ifadelerine sahip olduğu düşüncesinden yola çıkılarak, örnekleme alınan çalışmalarda yer alan görsel motifler ve dayandığı temeller ayrıntılı olarak analiz edilmektedir. Kavram haritaları genel tanımıyla, geçmişte öğrenilen bilgi ile yeni öğrenilen bilgi arasında öğrencinin ilişki kurarak soyut düşünceyi somut verilerle desteklemesi ve bu zihinsel süreci sembolik bir anlatımla ortaya koymasıdır. Bu anlatımın eğitim açısından önemine bakıldığında, etkili bir öğrenme tekniği olduğu, bireylerin zihinsel olarak düşünme biçimlerini şekillendirdiği, konuları analiz etmesinde, ilişkilendirmesinde ve bu yolla çözüme ulaşmasında bir araç işlevi gördüğü ve bunun yanında yaratıcı düşünmenin de önemli bir tetikleyicisi olarak rol oynadığı görülmektedir. Bu nedenle kavram haritaları eğitimcinin öğrenciye sunmak istediği bilginin kolay ulaşılırlığı, kalıcılığı, etkililiği açısından önem taşımaktadır. Bununla birlikte görsel sanatlar alanında uygulanan kavram haritası modellerinden olan sanat diyagramları bilginin zihinsel olarak düzenlenerek görsel semboller aracılığıyla aktarılması sürecini kapsar ve yukarıda belirtilen kazanımlarının yanında, eğitimcinin öğrencinin somut yaşantısının yanında soyut düşüce dünyası hakkında da bilgi edinmesine olanak tanır. Bu yönüyle görsel sanatlar alanında kullanılan kavram haritalarının (sanat diyagramı) çift yönlü bir işleve sahip oldukları görülmektedir. Bununla birlikte araştırma kapsamında örnekleme alınan çalışmalar yoluyla üzerinde durulmak istenen kavram haritası kullanımının bu ikinci işlevidir; bu işlev öğrencilerin sembolik ve şematik çizimleri yoluyla onların gelişim düzeyleri, bireysel özellikleri ve yaratıcı süreçleri hakkında eğitimciye "tanıma/tanımlama" imkanı verir. Keywords: Kavram haritası, Sanat diyagramı, Sanat eğitimi, Yaratıcı düşünme, Şematik anlatım |
Güzel Sanatlar Lisesi Resim Öğrencilerinin ‘‘Güzel Sanatlar Fakültesi’’ Kavramına İlişkin Sahip Oldukları Metaforik Algıları
Esra Yıldırım pp. 23 - 35 Abstract Araştırmanın amacı, Güzel Sanatlar Lisesi resim öğrencilerinin Güzel Sanatlar Fakültesi ile ilgili algılarını ölçmektir. Güzel Sanatlar Liselerinin bir üst kademelerinden biri olarak üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakülteleri olması bakımından Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri çalışma için seçilmiştir. Sanat eğitimi veren ileride sanatçı veya sanat ile ilgili bir meslek hedefleyen okullardaki öğrencilerin; Güzel Sanatlar Fakültesi ilgili algılarını ölçmek için kullanılabilecek en iyi yöntemlerden birisi öğrencilerin bu kavramlara yönelik algılarını incelemektir. Bu kapsamda yürütülen bu araştırmanın amacı, Rize Türk Telekom Güzel Sanatlar Lisesi resim alanında eğitim alan, (üniversite için hazırlanan hem yetenek sınavı hem YKS) 11. ve 12. sınıf öğrencilerinin Güzel Sanatlar Fakültesi kavramına ilişkin sahip oldukları metaforik algılarını ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın sonucunda ise Güzel Sanatlar Fakültesi kavramına yönelik olarak 55 öğrencinin de birbirinden farklı metaforlar ürettikleri gözlemlenmiştir. Bu metaforlar 10 kategoriye ayrılmaktadır. Bu araştırmaya katılan Rize Türk Telekom Güzel Sanatlar Lisesi’nde resim alanında eğitim alan 11. ve 12. sınıf öğrencilerinin Güzel Sanatlar Fakültesini özgürlüğün ve özgünlüğün kendisi olarak (%28) nitelendirdiği sonucuna ulaşılmaktadır. Keywords: Güzel Sanatlar Fakültesi, Metafor, Güzel Sanatlar Lisesi, Metaforik Algı |
Dezavantajlı Çocukların Sanatsal Gelişimleri Üzerine Bir Araştırma Dezavantajlı Çocukların Sanatsal Gelişimi Üzerine Bir Araştırma
Nagihan Uysal pp. 36 - 63 Abstract Görsel sanatlar eğitimi, bireyi her yönüyle ele alan, estetik duyarlılığı artıran ve yaratıcılığı teşvik eden gelişimsel bir yaklaşımı benimser. Doğuştan başlayarak, sanatsal gelişme, çocukları sanat eğitimi yoluyla kademeli olarak geliştirir. Bu aşamalar, zaman sırasına 2-4 karalama, 4-7 ön şematik, 7-9 şematik, 9-12 gerçekçilik ve 12-14 doğalcılık içerir. Bu çalışma, bir devlet okulunda 7. sınıftaki 20 öğrenci üzerinde gerçekleştirildi; bunlardan biri dezavantajlı ve okul dışı bir zamanda kağıttan, biri de dezavantajlı olmayan normal kişilerden birinde kağıt topladı. Amaç, sokaklarda çalışan bu dezavantajlı çocukları, sanatsal gelişimin hangi aşamasına geldiklerini belirlemek için dezavantajlı olmayan akranlarıyla karşılaştırmaktı. Bu çalışma, betimsel bir analiz yöntemine dayanmaktadır. İlk olarak, sanatsal gelişimin aşamaları hakkındaki bilimsel yayınları araştıran bir literatür taraması yapıldı. Daha sonra, 7. sınıf öğrencilerinin öğrenme çıktıları, idare için bir değerlendirme formu geliştirmek üzere gözden geçirildi. Öğrenci kimlik formları teslim edildi ve öğrencilerin ailesi ve sosyal-ekonomik konumu ile ilgili bilgiler (ör. Eğitim, gelir düzeyleri vb.) Elde edildi. Bu bağlamda 20 öğrenciden görsel sanatlar dersinde “Ailemizle Bir Gün” temasının resmini çizmeleri istenmiştir. Araştırmacı tarafından geliştirilen formu kullanarak öğrencilerin çizimleri incelenmiş ve puanlanmıştır. Okul dışı zamanlarda atık kâğıt toplayan dezavantajlı çocukların, sanatsal gelişimde dezavantajlı olmayan yaşıtlarından kaçtıkları tespit edildi. Dezavantajlı bireylerin çoğunun şematik 4-7 yaş döneminin özelliklerini gösterdiği bulunmuştur. Bu çağın en karakteristik özellikleri insan formlarının oldukça kaba ve sembolik olması ve nesnelerin rastgele kağıda yerleştirilmesidir. Bu özellikler tüm dezavantajlı deneklerin çizimlerinde gözlenmiştir. Dezavantajlı olmayan akranların çizimleri, 12-14 yaş natüralizminin (mantık) özelliklerini göstermiştir. Çalışmada ayrıca, büyük şehirlere göçle ilgili sorunların sanat eğitimine etkisi de tartışılmaktadır. Bu çocuklara, okul sonrası mesai sonrası destekleyici eğitimlerle sanatsal gelişimlerindeki açığı telafi etme fırsatı verilmesi önerilmektedir. Atık kâğıt toplayan çocukların sanatta dezavantajlı olmayan akranlarıyla eşit oranda gelişemedikleri, bu sebeplerden dolayı eğitim olanaklarından yeterince yararlanamadıkları, düzenli olarak okula gidemedikleri, sosyo-ekonomik ve kültürel yoksunluk yaşadı. Okul saatleri dışında atık kâğıt toplayan çocuklara, yetenekleri doğrultusunda desteklenerek mesleki eğitime yönlendirilmeleri için temel ihtiyaçların karşılanması gerekli görülmektedir. Keywords: Sanat Eğitimi, Sanatsal Gelişim, Dezavantajlı Çocuklar |